"Mübaşirin elinden onca boşanma gecmiş, o güne dek zigonlusunu ne görmüş, ne işitmişti. Zigon sözcüğünün bilmediği başka bir anlamı olup olmadığını düşünürken, boyalı karı onun da cevabını vermişti. Bildiği sehpaydı işte! Gömleğinin yeniyle terini sildi. Besbelli adamcağız maneviyatlı bir kişiydi. Gerekirse milyonları sayacak ama büyük büyük ninesinden kalma zigon takımını ne pahasına olursa olsun baba evine geri götürecekti. Helal olsun. Başta adamın göbeğini tiksinç bulmuştu ama bak, ailesinin malını kimseye yedirmiyordu. Bu kimse, kendi çocuğu dahi olsa..."

Katil olmaya ramak kalmış eşlerden sehpanın velayetini isteyen ebeveynlere, elektronik postayla yapılan kavgalardan ilam peşinde koşan taraflara, kadına yönelik şiddetten kentsel dönüşüm oyunlarına, seven erkeğin hiddetinden her konuda fikri olanlara kadar birbirinden tuhaf on altı boşanma hikayesi...