Romantizm akımına bağlı olan George Sand, köy romanı türündeki yapıtları ve sayısız aşklarıyla ünlüdür. Çocukluğunu geçirdiği kır evinde, yapıtlarında işleyeceği kır sevgisini edinmiştir. 1817’de gönderildiği manastır deneyiminin mistik izlerini ömrü boyunca taşıdı. İlk evliliğinden sonra Paris’e taşınarak Le Figaro’nun yöneticisiyle dost oldu. Jules Sandeau ile birlikte yazdığı makaleleri Jules Sand adıyla gazetelerde yayımladı. George Sand adını ilk kez 1832’de yayımladığı Indiana (Oğlak Yayınları, 2006) adlı romanında kullandı.
Bu romanıyla kısa sürede ünlendi. Valentine (1832) ve Lélia (Lelia,1962) adlı romanında özgürlük sorununu kadınlar dışında daha geniş bir toplumsal bağlamda ele aldı. Bu dönemde Prosper Mérimée, Alfred de Musset ve Frédérick Chopin’in de içlerinde bulunduğu birçok ünlü kişiyle beraberliği oldu. Bu aşkların etkilerini Lelia Mauprat (1837), Spiridion (1838) gibi yapıtlarında yansıttı.
La Mare au Diable (Şeytanlı Göl, 1846), La Petite Fadette (Küçük Fadet, 1848), Leon Leoni (Oğlak Yayınları, 2005) adlı romanlarında toplumsal kural ve geleneklerin yarattığı engelleri aşan aşk temasını işledi. Otobiyografisini Histoire de ma vie (Hayatımın Hikâyesi, Oğlak Yayınları, 2006) adıyla yayımladı.
George Sand, romanlarında çocuksu bir iyimserliği ve hayata duyduğu içten inancı bir masal kurgusu içinde yansıtmıştır.
Yazarın Oğlak'taki Kitapları