(1740 - 1814) Asıl adı Sade Kontu Donatien-Alphonse-François. Erotik yapıtlarıyla sadizm terimine adını veren Fransız yazardır. Lanetli yazarların (ecrivains maudits) ilki sayılmaktadır. Yapıtlarında, suç işlemeye neden olsa bile bütün güdülerin özgür bırakılması gerektiğini savunmuştur.
Fransa’nın çeşitli bölgelerindeki mülklerin varisi olan Sade başkeşiş olan amcasının yanında öğrenime başladı. Orduya katıldı. 1763’te ayrılıp Paris Yüksek Mahkeme Başkanı’nın kızıyla evlendi ve üç çocuğu oldu. 1768’de Rose Keller olayı nedeniyle aldığı cezası bitince La Coste’taki şatosuna çekildi. Para bulmak amacıyla Marsilya’ya gitti ama burada da yaşamı ve alışkanlıkları yüzünden tutuklandı. Kaçarak La Coste’taki şatosunda yeniden karısıyla bir araya geldi. Zevklerini paylaşmaya başlayan karısıyla genç kız ve erkekleri şatolarında alıkoydular. Komşuların şikâyeti üzerine baldızıyla İtalya’ya kaçtı. Bir dizi skandal sonrasında Paris’te tutuklandı ve hapsedildi. Cezaevindeki sıkıntı ve öfkesini, yazdığı erotik romanlar ve oyunlarla giderdi. Diaologue entre un pretre et un moribund (Bir Papazla Ölüm Döşeğindeki Bir Adam Arasında Konuşma) adlı yapıtında ateistliğini açıkladı. 1784’te Bastille’e nakledildi. Les 120 Journées de Sodome ou l’ecole du libertinage’de (Sodom’un 120 Günü ya da Çapkınlık Okulu) cinsel sapkınlığın her türlüsüne yer veriyordu. 1787’de ünlü romanı Les Infortunes de a la vertu’yü (Erdemle Kırbaçlanan Kadın), 1788’deyse öykülerini tamamladı.
1789’daki Bastille baskınında pencereden mahkûmları katlediyorlar diye bağırdığı için 1790’a kadar Charenton Akıl Hastanesi’nde kaldı. Serbest kalınca oyunlarını Comedie-Française ve başka tiyatrolara önerdi, beş oyunu kabul edildi ancak sahneye konmadı. Bu dönemde Justine, ou les malheurs de la vertu’yü, (Juliette, ou la suite de Justine’i (Juliette ya da Justine’in Devamı) ve La Philosophie dans le boudoir’ı (Yatak Odasında Felsefe) yazdı. 1801’de yeniden Charenton’a kondu. Bütün baskılara rağmen hastalara rol vererek oyunlarını Charenton’da sergiledi. On cilt olarak düşündüğü Les Journées de Florbelle ou la Nature déviolée’nin (Florbelle Günleri ya da Peçesiz Doğa) tamamladığı iki cildi, başka el yazmalarıyla birlikte ölümünden sonra oğlu tarafından yakıldı. Sade kimilerine göre insan kılığında bir şeytan, kimilerine göreyse arzuların dizginlerinden kurtulmasını savunan bir özgürlük savaşçısıydı.
Yazarın Oğlak'taki Kitapları