(d. 1850 - ö. 1893) Normandiya kökenli bir ailenin oğludur. İlk eğitimini kiliseden aldı ancak gönderildiği ilahiyat okulundaki hayata ısınamadı ve okuldan kovuldu. Hukuk okumaya başladı, Fransız-Almanya Savaşı’nın çıkması üzerine gönüllü olarak savaşa katıldı. Annesi, Gustave Flaubert’in yakın dostuydu ve yazardan oğluyla ilgilenmesini rica etmişti. Flaubert, Maupassant’ı Emile Zola, Henry James gibi ünlü yazarlarla da tanıştırdı. Flaubert’in yanındaki çıraklık yıllarında yazdığı öyküleri bazı taşra dergilerinde yayımlandı ama asıl ününü Les Soirées de Medan (Medan Akşamları) adlı kitapta bir öyküsünün yayımlanmasıyla kazandı. “Kartopu” adlı bu öyküsü Maupassant’ın bütün hayatında yazdığı en iyi öykülerden biri sayılır.
1880-90 yılları arasında verimli bir on yıl geçirdi. Bu süre içinde 300’e yakın öykü, altı roman yayımladı. Öykülerinin yaygın konuları Fransız-Alman savaşı, Normandiya köylüleri, Seine kıyılarındaki hayat ve farklı sınflardan insanların duygusal sorunlarıydı. Öyküleri genel olarak değerlendirildiğinde 1870-1890 arası Fransız toplumunun zengin bir panaromasını sunar, kendi hayatından otobiyografik izler de taşır. Genelevlere ve fahişelere olan düşkünlüğünü eserlerine açıkça yansıtmıştır. Maupassant eserlerinden iyi bir gelir sağladı ama beden ve ruh sağlığı gitgide bozuldu. İntihara kalkışınca kapatıldığı akıl hastanesinde kırk üç yaşında öldü.
Yirminci yüzyılın ilk yarısında yazara olan ilgi azalmışsa da günümüzde Maupassant hem her kesime seslenen hem de belirli bir düzeyi tutturan yeni bir öykü türünün yaratıcısı olarak kabul edilir.
Yazarın Oğlak'taki Kitapları