XIX. yüzyıl, Osmanlı İmparatorluğu’nun modernleşme yönünde daha önceki dönemlerde başarıya ulaşamamış adımları artık atmaya başladığı bir dönem. Sanayileşme adımlarının atıldığı, teba anlayışından vatandaşlık anlayışına geçmenin yollarının arandığı bu dönemde, kadınların da artık peçelerini atıp kafeslerin ardından çıkmayı talep etmesi kaçınılmazdı. Türkçe’de ilk roman olarak kabul edilen Taaşşuk-ı Talât ve Fitnat’ın önce tefrika edilip sonra da kitap olarak basılmasından ancak birkaç yıl sonra, 1877 yılında Aşk-ı Vatan adlı bir roman daha yayımlanır. Bu romanın özelliği ilk kez bir Türk kadını tarafından yazılmış bir roman olmasıdır. Bugün ülkemizdeki güçlü kadın edebiyatı, kadınların, arkasında zapt-ı rapt altında tutulmak istendiği kafesin parmaklıklarından ilk parçayı söküp atmış olan Zafer Hanım’ın feracesinden çıkmıştır desek yalan olmaz. Prof. Dr. Zehra Toska’nın titiz çalışmasıyla yayına hazırladığı Aşk-ı Vatan’ı orijinal ve sadeleştirilmiş hâliyle aynı kitap içinde okurlarımıza ulaştırmaktan gurur duyuyoruz. Aşk-ı Vatan, bu ülkenin üretmekten vazgeçmeyen kadın emeğine bir saygı duruşu olarak Oğlak Klasikleri arasında.